Dünya Kupası'nın düzenlendiği her yıl, birçok genç futbolcu tüm dünya tarafından tanınır hale gelir. Bu yıl da öyle oldu ve birçok ülkenin sahada parıldayan genç yetenekleri vardı. Bu yazımızda, Dünya Kupası'nda isimlerinden söz ettiren genç oyuncuları inceleyeceğiz.
Bu yıl gösterdiği performansla adından söz ettiren ilk oyuncu, Fransa'nın 19 yaşındaki oyuncusu Kylian Mbappé. Onun hızı ve yetenekleri tüm dünya tarafından takdir edildi. Diğer bir genç yetenek ise Uruguay Milli Takımı'nın orta sahasında oynayan Lucas Torreira. 22 yaşındaki oyuncu mücadeleci oyun tarzıyla göz doldurdu.
Breziya Milli Takımı'nın genç oyuncusu Gabriel Jesus da turnuvada parlayan oyunculardan biriydi. Oyun stili, mücadeleci ruhu ve gol sevinci tüm futbolseverler tarafından takdir edildi. İngiltere'nin genç golcüsü Marcus Rashford da turnuvada yıldızlaşan oyunculardan biri oldu ve performansıyla göz doldurdu.
Bu genç yeteneklerin yanı sıra yıllardır futbolseverlerin tanıdığı birçok isim de turnuvada sahne aldı. Hırvatistan Milli Takımı'nın kaptanı Luka Modric'in liderliği ve oyun stili birçok kişinin takdirini kazandı. Belçikalı santrafor Romelu Lukaku da takımına olan katkısı ve gol krallığı ile göz doldurdu.
Dünya Kupası her yıl futbol tutkunları için heyecan ve sürprizlerle dolu bir etkinlik oluyor. Bu yıl da genç yeteneklerin yanı sıra birçok tecrübeli futbolcu sahne alarak herkese unutulmayacak anlar yaşattı.
Dünya Kupası tarihinin en genç gol atan oyuncuları arasında yer alan Kylian Mbappé, Fransa Milli Takımı'nın şampiyonluğunda önemli bir rol üstlendi. PSG'de forma giyen 19 yaşındaki oyuncu, attığı 4 golle takımının en golcü oyuncusu oldu.
Mbappé, henüz 18 yaşındayken Monaco formasıyla Ligue 1'de gösterdiği performansla dikkatleri çekti. Ardından 180 milyon euro bedelle Paris Saint-Germain'e transfer oldu. Dünya Kupası'nda özellikle Arjantin ve Hırvatistan maçlarında gösterdiği performansla dünya çapındaki ününü artırdı.
Gösterge | Mbappé |
---|---|
Maç Sayısı | 7 |
Gol | 4 |
Asist | 1 |
Mbappé'nin hızı, tekniği ve bitiriciliği onu geleceğin yıldızları arasında gösteriyor. Fransa Milli Takımı'nın geleceği için de kilit bir oyuncu olacağı kesin.
Brezilyalı Gabriel Jesus, futbol kariyerinde her ne kadar henüz çok genç olsa da, Dünya Kupası'ndaki performansı ile tüm dünya tarafından tanındı. Manchester City'de de üst düzey performansı ile göz dolduran genç oyuncu, takımın en önemli isimlerinden biri olarak adlandırılıyor.
Brezilya Milli Takımı'nın genç yıldızı Gabriel Jesus, 24 Şubat 1997 tarihinde Sao Paulo'da doğdu. Futbola yine Sao Paulo takımının alt yapısında başladı. 2016 yılında ise Palmeiras'a transfer oldu. Burada sergilediği başarılı performansı ile Manchester City tarafından takip edilmeye başlandı. 2017 yılında ise İngiliz devi Manchester City'ye transfer oldu. Takımında ilk sezonunda 30 maça çıkan Gabriel Jesus, 13 gol atarak takımının en önemli silahlarından biri oldu.
Dünya Kupası'nda da Brezilya Milli Takımı'nın forvet oyuncusu olarak görev alan Jesus, turnuvada dört maça çıktı ve iki gole imza attı. Takımının çeyrek finale çıkmasında büyük rol oynayan genç oyuncu, sürati ve yeteneği ile rakip savunmaları darmadağın etmekteydi.
Gelecekte çok daha başarılı sezonlar geçireceği kesin olan Gabriel Jesus, Brezilya Milli Takımı'nda da önemli bir rol üstlenmeye devam edecek gibi görünüyor. Başarılı futbolu ile takdir toplayan oyuncu, aynı zamanda şahane bir insan olarak tanınıyor. Bu sebeple de tüm dünya tarafından seviliyor. Jesus'un performansı futbolseverler tarafından dikkatle takip edilmeye devam edecektir.
Uruguay Milli Takımı'nın Dünya Kupası'nda ön plana çıkan genç yeteneklerinden biri de Lucas Torreira. 24 yaşındaki genç oyuncu, turnuvada Uruguay Milli Takımı'nın başarısında önemli bir rol oynadı. Torreira, takımın orta sahasında gösterdiği performansla futbolseverlerin dikkatini çekti.
Torreira, 2018 yılında İtalyan takımı Sampdoria'dan İngiliz devi Arsenal'e transfer olmadan önce Peñarol ve Pescara takımlarında forma giydi. Sampdoria'da sergilediği performansla birçok kulübün dikkatini çeken Torreira, Arsenal'e transferinin ardından takımın vazgeçilmez oyuncularından biri oldu.
Kulüp | Maç Sayısı | Gol Sayısı | Asist Sayısı |
---|---|---|---|
Peñarol | 52 | 2 | 3 |
Pescara | 74 | 4 | 4 |
Sampdoria | 74 | 4 | 1 |
Arsenal | 55 | 0 | 4 |
Torreira, orta sahadaki dinamik oyunu, top kesme özellikleri ve pas yüzdesiyle takımın savunma ve hücum oyununda önemli bir yer tutuyor. 2019/2020 sezonunda Premier Lig'de 29 maça çıkıp 2 asist yaparak başarılı bir sezon geçirdi.
Torreira'nın başarılı performansı ve hayırseverlik çalışmaları, futbolseverler tarafından takdir topluyor.
Lucas Torreira, 2018 Dünya Kupası'ndaki performansı ile Arsenal'in dikkatini çeken genç oyunculardan biriydi. Uruguay Milli Takımı'nda yıldızlaşan Torreira, Dünya Kupası sonrası 26 milyon euro karşılığında Arsenal'e transfer oldu. Transfer sürecinde Interes'in de Torreira'yı takip ettiği biliniyordu.
Arsenal taraftarı, Torreira'nın takıma katacağı katkılar için çok umutluydu. Kısa sürede takımın vazgeçilmez oyuncularından biri haline gelen Torreira, mükemmel defansif yetenekleriyle Arsenal'in oyun stratejisinde önemli rol oynadı. Ara pasları ve topu geri kazanmasıyla takımının hücumdaki etkinliğini artırdı.
Kulüp | Maç Sayısı | Gol Sayısı | Asist Sayısı |
---|---|---|---|
Sampdoria | 71 | 4 | 4 |
Arsenal | 39 | 2 | 3 |
Torreira, ilk sezonunda Arsenal formasıyla 39 maça çıktı ve 2 gol attı. Ayrıca, 3 asist yaparak takımın hücumdaki etkinliğinde önemli bir rol oynadı. Premier Lig'deki defansif orta saha oyuncularından biri olarak kendini kanıtlayan Torreira, Arsenal'in ligdeki üçüncülük hedefine ulaşmasında büyük katkı sağladı.
Torreira, Premier Lig'deki ilk sezonunu başarılı bir şekilde tamamladı ve Arsenal taraftarlarının sevgisini kazandı. Gelecek sezonlarda daha da iyi performanslar göstereceğine dair beklentiler yüksek.
Lucas Torreira, genç yaşına rağmen Atletico San Luis, Pescara ve Sampdoria formalarıyla 155 maçta yer alarak tecrübeli hale geldi. Dünya Kupası'ndaki başarılı performansının ardından, Arsenal gibi büyük bir kulübün dikkatini çekerek transfer oldu. Arsenal takımındaki 2018-2019 sezonunda gösterdiği harika performansının ardından, Torreira’nın piyasa değeri yükseldi ve Interes kulübünün ilgisini çekti.
İtalyan takımı Interes, Torreira'yı transfer etmek için söylentilerini artırdı. Yönetim, Siyah-Mavili kulübün orta sahanın güçlenmesi için Arjantinli futbolcunun takıma katılmasını istiyor. Torreira'nın İtalya futbol tarzına çok uygun olduğu düşünülüyor. Interes kulübü için Torreira'nın transferi, yönetimin ve taraftarların büyük bir beklentisi haline geldi.
Torreira, yetenekli bir oyuncu olarak, Arsenal'de başarılı bir sezon geçirdi. Arsenal menajeri Unai Emery, Arjantinli futbolcunun takımın merkezinde önemli bir rol oynadığını söyledi. Interes'in Torreira için rekabet halinde olduğu diğer kulüpler de olduğu belirtiliyor.
Torreira'nın Interes'e transferinin ne zaman ve ne koşullarda gerçekleşeceği henüz net değil. Ancak, Arjantinli futbolcunun piyasa değeri her geçen gün arttığından, Interes kulübünün yüksek bir fiyat teklif etmesi gerekiyor. Torreira'nın Arsenal kariyerinin ne olacağına dair bazı soru işaretleri olsa da, Arjantinli futbolcunun gelecekte de başarılı bir kariyer sergileyeceği kesin gibi görünüyor.
İngiltere Milli Takımı'nın genç golcüsü Marcus Rashford, 2018 Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekti. 20 yaşındaki futbolcu, turnuvada attığı 1 gol ve yaptığı etkili hücumlarla takımının başarısında önemli bir rol oynadı.
Rashford, futbol kariyerine Manchester United altyapısında başladı. 2016 yılında A takıma yükselen genç yetenek, o sezon 11 golle takımının ligin 6. sırasında yer almasında pay sahibi oldu. 2017-2018 sezonunda da takımının en etkili oyuncularından biri olan Rashford, sol kanatta ve forvet pozisyonunda görev yapabiliyor.
Genç futbolcunun hızı, tekniği ve bitiriciliğiyle dikkat çektiği kariyerinde, aynı zamanda İngiltere Milli Takımı'nın da vazgeçilmez isimleri arasında yer alıyor. Rashford, milli takım formasıyla şimdiye kadar 38 maça çıkarken, 10 gol ve 8 asistlik performans sergiledi.
Rashford, genç yaşına rağmen hem kulüp hem de milli takımda önemli bir yere sahip. Hızlı ve etkili oyunu, bitiriciliği ve takımına verdiği katkılarla İngiliz futbolseverlerin takdirini kazandı. Rashford'un gelecekteki performansları ise merakla bekleniyor.
Hırvatistan Milli Takımı'nın başarılı kaptanı Luka Modric, Dünya Kupası'nda gösterdiği liderlik ve futbolculuk becerileriyle dikkat çekti. Kariyeri boyunca birçok başarıya imza atan Modric, Real Madrid'in de önemli bir parçası haline gelmiştir.
Dünya Kupası'nda Hırvatistan Milli Takımı'nın başarılı performansında Modric'in liderliği büyük bir etkiye sahip oldu. Takımının birçok maçında sahada adeta şov yapan oyuncu, takım arkadaşlarına da büyük özgüven aşıladı. Ayrıca finale kadar yükselen Hırvatistan'ı sırtlayarak takımını finale taşıyan ender futbolcular arasında da yer aldı.
Kariyerine Dinamo Zagreb'de başlayan Modric, Tottenham Hotspur ve sonrasında da Real Madrid'de forma giydi. Real Madrid'deki performansıyla dünya futbolunun en saygın isimleri arasına girdi. İlerlemiş yaşına rağmen top kontrolündeki müthiş başarısı, mükemmel pas trafiği ve sayısız gol atan ender orta saha oyuncularından biri olarak kabul edilir.
2018 Dünya Kupası sonrası Modric, turnuvanın en iyi oyuncusu için verilen Altın Top ödülünü kazandı. Ancak bu ödülün kazanılması, tartışmalara neden oldu ve ödül Modric'in en büyük rakibi Messi veya Ronaldo'ya verilmesi gerektiğini düşünenler tarafından eleştirildi.
Futbolculuğunun yanı sıra, Modric'in toplumsal yönü de oldukça güçlüdür. Kendisi ayrıca UNICEF iyi niyet elçisidir ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almaktadır. Başarılı futbolcusunun hayırsever çalışmaları sayesinde hem ülkesinde hem de dünya genelinde sevilen bir isim haline gelmiştir.
Dünya Kupası'nın en parlak futbolcularından biri olan Hırvatistan Milli Takımı'nın kaptanı Luka Modric, turnuvanın ardından Altın Top ödülünü kazandı. Bu ödül, turnuvadaki en iyi futbolcu olarak seçilen Modric'in kariyerindeki en önemli ödül oldu. Ancak ödül kazanması bazı tartışmaları da beraberinde getirdi.
Modric'in Altın Top ödülünü kazanmasının ardından bazı futbolseverler ve spor yazarları, bu ödülün gerçek sahibinin Fransız forvet Kylian Mbappé olması gerektiğini savundular. Mbappé, turnuvada Fransa Milli Takımı'nın yolunu açan goller atarak takımın finalde şampiyon olmasına büyük katkıda bulundu. Ancak Altın Top ödülü sadece bir futbolcunun performansına bakılarak verilmiyor. Takımının başarısına katkı sağlama, liderlik, disiplin ve diğer faktörler de dikkate alınıyor.
Altın Top Ödülü Kazananları | Yıl |
---|---|
Luka Modric (Hırvatistan) | 2018 |
Lionel Messi (Arjantin) | 2014 |
Diego Forlan (Uruguay) | 2010 |
Modric'in Altın Top ödülüne layık görülmesiyle birlikte, Hırvat futbolcu tarihteki en büyük futbolcular arasında yer almaya başladı. Bununla birlikte, ödül kazanması bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı eleştirmenler, Modric'in Real Madrid'deki başarısının yanı sıra, turnuvadaki perfomansının da ödülün kazanılmasına etki ettiğini savundular.
Bütün bunların yanı sıra, Modric'in Altın Top ödülünü kazanması aynı zamanda, Hırvatistan futbolunun gelişimine de katkı sağladı. Modric'in bu başarısı, ülkesindeki genç futbolculara ilham kaynağı olabilir. Ayrıca, ödül kazanması, yoksul bir ailenin çocuğu olarak başlayan Modric'in hayat hikayesinde de ilginç bir ayrıntı olarak yer aldı.
Luka Modric, sadece harika bir futbolcu değil, aynı zamanda toplumda olumlu bir etkiye sahip bir sporcu olarak da bilinir. Modric, Hırvatistan'daki birçok hayırseverlik organizasyonuna destek vererek ve yardım ettiği insanlar için birçok bağış yaparak hayırseverlik çalışmaları ile tanınır.
Ayrıca, UNICEF elçisi olarak görev yaparak, çocukların ve gençlerin refahı için çeşitli faaliyetler düzenlemiştir. Bunların yanı sıra, Modric, çevre koruma çalışmalarına da önem vererek farkındalık yaratmaya çalışmaktadır.
Modric'in hayırseverlik faaliyetleri arasında, bir çocuk hastanesine yaptığı cömert bağış, Hırvat vatandaşlarına ev sahipliği yapan sığınmacı merkezi çalışmalarına destek vermesi ve Barakaldo'da bir organize edebiyat yarışmasının finansmanını sağlaması yer almaktadır.
Modric, ayrıca, Hırvatistan'da savaş döneminde kaybolan çocukların ailelerine yardımcı olmak için kurulan bir organizasyon olan “Vukovar’ın Taşıdığı İsimler” için bile bileşeni olduğu Hırvatistan Futbol Federasyonu tarafından açıklanmıştır.
Modric'in futbol dışındaki bu hayırseverlik faaliyetleri, onun bir sporcu olarak hem takım arkadaşları hem de taraftarlar arasında büyük bir hayranlık uyandırmıştır. Üst düzey bir yetenek ve iyi bir insan olma örneği, Modric'in, Dünya Kupası'nda sadece futbol oynamakla kalmayıp aynı zamanda sosyal farkındalık yaratan bir ikon olarak da tanınmasına neden olmuştur.
Belçika Milli Takımı'nın sevilen oyuncularından Romelu Lukaku, 2018 Dünya Kupası'nda takımının başarısında önemli bir rol oynadı. Takımının en golcü oyuncusu olan Lukaku, 6 maçta toplam 4 gol atarak takımının yarı finale yükselmesinde etkili oldu.
Lukaku, 1993 yılında Antwerp, Belçika'da doğdu. Futbol hayatına Belçika takımlarından Rupel Boom'da başlayan oyuncu, kısa sürede Anderlecht takımına transfer oldu. Anderlecht takımı ile 3 sezon geçiren Lukaku, 2011 yılında Chelsea'ye transfer oldu. Ancak Chelsea'de yeterli süre alamayan oyuncu, birçok takım ile adı anılsa da 2014 yılında Everton takımına transfer oldu. Everton takımında gösterdiği performans ile Manchester United'ın dikkatini çeken oyuncu, 2017 yılında bu takıma transfer oldu.
Lukaku, sahadaki performansı kadar karakteriyle de dikkat çeken bir oyuncu. Saha içinde hırsı, mücadeleci yapısı ve golcü oyuncu olarak üstün performansı ile taraftarların sevgisini kazanırken, saha dışında da insanlık ve hayırseverlik konularında önemli çalışmalar yapıyor.
Ayrıca, 2018 Dünya Kupası sırasında Lukaku'nun kullandığı kramponların üzerinde, ülkesindeki yoksul kesimlere yardım etmek amacıyla "Belçika, Belçikalılara yardım edelim" yazısı yer aldı ve satışlarından elde edilen gelirler yardım amacıyla kullanıldı.
Belçika Milli Takımı'nın ve kulübü Manchester United'ın başarısı için sahada ve saha dışında gayret gösteren Lukaku, futbol dünyasında yetenekleri kadar insanlık yönüyle de hatırlanacak bir isim olacak gibi görünüyor.
Belçikalı santrafor Romelu Lukaku, üst düzey bir golcü olarak kariyerine devam ediyor. 13 yaşında Anderlecht altyapısına giren Lukaku, kariyerindeki ilk profesyonel sözleşmesini 2009 yılında bu takımla imzaladı. İlk sezonunda 15 gol atan Lukaku, 2011 yılında Chelsea'ye transfer oldu. Ancak burada beklediği fırsatı bulamayan genç oyuncu, 2012-2013 sezonunda West Bromwich Albion'a kiralık olarak gönderildi.
2013 yılında Everton'a transfer olan Lukaku, burada 4 sezon geçirdi ve 96 maçta 68 gol atarak üstün bir performans sergiledi. Manchester United'ın dikkatini çeken Belçikalı oyuncu, Temmuz 2017'de 75 milyon £ karşılığında transfer oldu.
Manchester United'taki ilk sezonunda 51 maça çıkan Lukaku, 27 gol ve 9 asistlik bir performans sergiledi. Ancak takımın genel performansı için aynı şeyi söylemek mümkün değildi. United, o sezon Premier League'de 19 puan geride kalarak şampiyonluk yarışından kopmuştu.
Lukaku, 2018-2019 sezonunda Ole Gunnar Solskjær'ın takımının kadrosunda yer alsa da, özellikle takımın son haftalardaki kötü performansına karşı eleştirilerin hedefi oldu. Sonunda, Belçikalı oyuncu 2019 yazında Inter Milan'a transfer oldu ve burada daha düzenli bir forma şansı buldu.
Lukaku, Manchester United macerasındaki performansıyla eleştirilere maruz kalmış olsa da, kariyerindeki üstün performansını devam ettiriyor. Ayrıca Belçika ve Afrika'da birçok hayırseverlik çalışmasına da imza atan oyuncu, futbol dışındaki çalışmalarıyla da takdir topluyor.
Belçika'nın genç yetenekleri arasında yer alan Romelu Lukaku, futbolun yanı sıra hayırseverlik faaliyetleriyle de dikkat çekiyor. Kendisi de zorlu şartlar altında büyüyen Lukaku, daha iyi koşullarda yaşayamayan çocuklara yardım eli uzatıyor.
Lukaku, Belçika'da çeşitli hayırseverlik kuruluşlarına para bağışında bulunuyor. Özellikle çocukların eğitimlerine yatırım yaparak, gelecek nesillerin daha iyi koşullarda yaşamasını hedefliyor. Bunun yanı sıra, Afrika'daki ihtiyaç sahibi çocukların da hayatını kolaylaştırmak için çalışmalar yürütüyor. 2018'de, Kongo'da yeni bir tıp merkezini desteklemek için büyük bir yardım kampanyası başlattı.
Lukaku'nun hayatı zorlu bir şekilde başlamasına rağmen, bu durumu başkalarını da etkilemek için bir motivasyon kaynağına dönüştürdüğünü görüyoruz. Daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inanarak, bu amaç uğruna çalışıyor ve gençlere umut veriyor.